Reflü

Gastroözofageal reflü ya da günümüzde sık kullanılan daha kısa ifadesiyle reflü, kusma olmaksızın mide içeriğinin yemek borusu girişi seviyesinin üstüne çıkmasıdır. Reflü nedenleri arasında aşırı kilolu olma, fazla baharatlı, yağlı yiyeceklerin tüketimi, nane, portakal, çikolata, kakao gibi mide kapağını açan yiyeceklerin tüketimi, aşırı çay-kahve içilmesi, meşrubat gibi gazlı içeceklerin tüketimi, yemek yiyip alkol alıp yatma ve mide fıtığı sayılabilir.

Klasik reflü belirtileri arasında mide yanması, mide ekşimesi, ağzına acı su gelme sayılabilir. Ancak Kulak Burun Boğaz alanını ilgilendiren ve tıp dilinde 'Atipik Reflü' ya da 'Larengofarengeal Reflü' olarak adlandırılan reflü türünde hastalar hiç mide yanması ya da ağzına acı su gelmesi olmaksızın başka yakınmalarla doktora başvurabiliriler. Bu yakınmalar arasında ses kısıklığı, ses yorgunluğu, bir türlü geçmeyen gıcık ve öksürük, boğaza yumru oturmuş hissi sayılabilir. Bunun yanı sıra reflü ile sinüzit, farenjit, orta kulak iltihabı, gırtlak kanseri, nefes borusu-gırtlakta daralma gibi birçok başka hastalık arasında da ilişki kurulmuştur.

Reflü tanısında hastanın dile getirdiği yakınmaların yanı sıra muayene bulguları, özellikle ses teli-gırtlak muayenesinde görülen bazı değişiklikler çok önemlidir. Bu muayenede larengoskop adı verilen optik cihazlarla ağızdan ya da burundan girilerek kamerayla gırtlak muayenesi gerçekleştirilir. Ofis ortamında yapılabilen, hastanın öğürme refleksi güçlü ise lokal anestezik spreylerden yararlanılarak gerçekleştirilen bir muayenedir. Tanı genellikle bu şekilde koyulup tedaviye başlanabilir. Tedaviye alınan yanıt tanının doğrulanmasını da sağlamış olur. Gastroenterolog meslektaşlarımız gastroskopi dediğimiz işlemle yemek borusu ve mideyi inceleyerek reflü bulgularını görebilirler. Tanıda altın standart olarak kabul edilen ise 24 saatlik pH monitorizasyonu denilen, üzerinde aside duyarlı noktalar bulunan ince bir borunun burundan mideye gönderilmesi ve bu boruya bağlı bir cihazla asit değişikliklerinin kaydedilmesi esasına dayanan bir testtir. Ancak bu test rutin olarak uygulanmamaktadır.

Reflü tedavisinde öncelikle hastanın yaşam biçimi değişikliği yapması önem taşımaktadır. Aşırı kilolu olan hastalar zayıflamalı ve düzenli egzersiz yapmaya başlamalıdır. Aşırı dar kıyafetlerden de kaçınılmalıdır. Yemek yiyip yatma alışkanlığı olan hastalar bu alışkanlıklarından vazgeçmelidir. Yatağa girildiği andan en az 3 saat öncesinden itibaren bir şey yenmemelidir. Kebap kızartma poğaça gibi yağlı yiyeceklerin tüketimi azaltılmalı, gerektiği kadar sebze-meyve tüketilmeli, gazlı içeceklerin ve mide kapağını açan yiyeceklerin tüketimi azaltılmalı, alkol alıp yatılmamalı, aşırı çay-kahve tüketilmemelidir. Elbette yeme-içme hayatın önemli bir parçasıdır, özellikle bizim gibi çok zengin bir mutfağı olan bir ülkede bu tedbirleri uygulamak her zaman kolay olamamaktadır. Ancak kişi kendi alışkanlıklarını belirlemeli, ona göre aşırılıklardan uzak durmalıdır. Örneğin günde 5 tane Türk Kahvesi içen bir hasta bunu ikiye düşürürse, akşamları bir şeyler atıştırmaktan kendini alamayan hasta bu huyundan vazgeçerse bunun yararını hissedecektir.

Yaşam biçimi değişikliğine ek olarak reflü tedavisinde çeşitli ilaçlar kullanılmaktadır. Günümüzde bunlardan en sık proton pompa inhibitörü (PPI) adı verilen asit üretimi önleyici haplar ve antiasit şuruplar kullanılmaktadır. KBB'yi ilgilendiren gırtlak, boğaz, geniz gibi alanlar aside daha duyarlı oldukları için başlangıç tedavisinde asit üretimi önleyici haplar günde çift doz, yani sabah-akşam, yemeklerden önce aç karnına alınırlar. İdame tedavisinde doktorun kararına göre bu haplar günde tek doza düşürülebilmektedir. Antiasit şuruplar ise yemeklerden sonra ve yatmadan önce kullanılmaktadır. Reflü tedavisine duruma göre 3-6 ay kadar devam edilebilir. Yaşam değişikliği ve ilaç tedavisine rağmen iyileşme görülmeyen olgular öncelikle bir gastroenteroloji uzmanı tarafından gastroskopiyle değerlendirilirler. Günümüzde olguların çok az bir kısmında cerrahi girişim gerekmektedir. Bu olgularda en çok uygulanan ameliyat ise Nissen funduplikasyonu adı verilen ve mide girişinin daraltıldığı bir ameliyattır.