REVİZYON (DÜZELTME) ESTETİK BURUN AMELİYATI

Revizyon (Düzeltme) Estetik Burun Ameliyatı

Ne kadar deneyimli bir cerrah tarafından gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin estetik burun ameliyatlarında %10'a varan oranda bir ikinci ameliyat olma olasılığı vardır. Bu oran dünyada kabul görmüş bir orandır ve gerek arzu edilen estetik sonucun elde edilememesi, gerekse hastada burun tıkanıklığı olması nedeniyle ikinci ameliyat kararı alınabilmektedir. Bunun nedenleri arasında hastanın burnuna koyulan bir kıkırdağın yer değiştirmesi, atılan bir dikişin açılması, yara iyileşmesinin arzu edilen şekilde gerçekleşmemesi ya da hastanın ameliyat sonrasında geçirdiği bir travma olabilir. İşte bu olasılıkları en düşük düzeyde tutabilmek için ben ameliyatta defalarca kontroller yapıyor, gerekli tedbirleri almaya çalışıyorum. Açık teknik estetik burun ameliyatlarını ortalama 3 saatte hatta gerekirse daha uzun sürede yapmamın bir nedeni de budur. İlk ameliyatta gösterilecek özen çok büyük önem kazanmaktadır.

Her türlü özene ve emeğe rağmen ikinci bir ameliyat gerektiğinde aynı cerrah tarafından gerçekleştirilirse buna 'revizyon' ameliyatı denmektedir. Bu ameliyatlar genellikle ilk ameliyat kadar kapsamlı ameliyatlar olmamakta, ortaya çıkan soruna göre bir düzeltme yapılmaktadır. Burada bazen ufak bir törpülemeyle hallolabilecek bir sorunla karşılaşılabilir. Bazen de burnun kıkırdak çatısına ilişkin sorunlar meydana gelebilir ve greft adı verilen kıkırdak desteklerle ve dikiş teknikleriyle bu sorunların üstesinden gelmek genellikle mümkün olmaktadır. İlk ameliyatta burun içinde yeterince kıkırdak bırakmak mümkün olduysa burun içindeki kıkırdağı kullanmak tercih edilmektedir. Ancak daha çok kıkırdak kullanmak gerekirse benim öncelikli tercihim kulaktan kıkırdak almaktır. Kulağın orta-iç kısmından kıkırdak çıkarıp burunda kullanmak mümkün olmaktadır. Kulağın önünden veya arkasından kesi yapılarak bu işlem gerçekleştirilebilir. Bu işlemde kulakta estetik bir sorunun ortaya çıkması düşük bir olasılıktır ve olguların çok büyük kısmında böyle bir sorunla karşılaşılmamaktadır. Kulakta kan birikimi olması (hematom) ve enfeksiyon karşılaşılabilecek diğer sorunlar arasındadır ancak bunların da olasılığı oldukça düşüktür. Kulaktan kıkırdak alınması işlemi sonrası kulağa eriyen dikişler atılır ve kulakta kan birikmemesi için kulağın orta-iç kısmı ve kulak arkasına yağlı ilaç emdirilmiş gazlı bezler konularak sıkıştırıcı dikişler atılır. Söz konusu dikişler ve gazlı bezler bir hafta sonra alınır. Bu süreçte her gün gazlı bezler üzerine doktorun reçetelediği bir pomad uygulanır.

İlk ameliyat başka bir cerrah tarafından gerçekleştirildiyse yapılacak düzeltme ameliyatına 'sekonder', hasta daha önce iki kez ameliyat olduysa 'tersiyer' ameliyat adı verilmektedir. Burada çok çeşitli sorunlarla karşılaşılabilmektedir. Ameliyatın kapsamı da sorunun büyüklüğüne orantılı olarak değişmektedir. Hastanın neden memnun olmadığı ve beklentileri iyice anlaşılmalıdır. Aynı şekilde burnun nasıl daha iyi olabileceği ve riskler ortaya koyulmalıdır. Ameliyat sayısı arttıkça riskler de artabilmektedir. Kar-zarar dengesi çok iyi kurulmalıdır. Bu tür ameliyatlarda genellikle kıkırdak gereksinimi ortaya çıkmaktadır. Burun içindeki kıkırdak yeterli değilse benim öncelikli tercihim yine kulaktan kıkırdak almaktır. Kaburgadan da kıkırdak almak gündeme gelebilir. Bu işlemin de kendine ait riskleri vardır. Göğüs duvarına ikinci bir kesi yapılmakta buna ait bir iz olabilmekte, o bölgede ağrı olabilmekte, ayrıca çok nadir de olsa akciğer zarı hasarlanabilmekte ve pnömotoraks adı verilen ve bir süre boşaltıcı bir göğüs tüpü kullanma gereksiniminin olduğu bir komplikasyon meydana gelebilmektedir. Kaburgadan daha çok miktarda kıkırdak elde edilebilir ancak özel teknikler kullanılıp gerekirse iki kulaktan da kıkırdak alınarak da başarılı bir ameliyat gerçekleştirilebilir. Burada hekim ve hasta ortak karar vereceklerdir.

Sonuçta hasta daha önce geçirdiği estetik burun ameliyatına ya da ameliyatlarına ilişkin beklediği sonucu alamadıysa umutsuzluğa kapılmamalıdır. Hastanın beklentileri makul ve mevcut olanaklar elverişliyse kar-zarar denklemi de göz önünde bulundurularak hasta yeniden ameliyat edilebilir ve iyi sonuçlarlar alınabilir.